Evlilik ve çift terapisi evli olan veya olmayan çiftlerin çatışma ve sorunlarını yapılandırılmış bir ortamda ele alıp çözüme kavuşturmayı amaçlayarak geliştirilmiş bir terapi yöntemidir. Bu terapi yönteminde çiftlerin hem bireysel hem de ilişkilerinde yaşadığı sorunlar dikkat ve özenle ele alınır ve her çift için özelleştirilmiş bir tedavi programı ile çözüme kavuşturulmaya çalışılır. Yıllardır çiftler ile yaptığım çalışmalar bana şu gerçeği sürekli olarak hatırlatır; yetişkin dönemde kurulan her ilişki çocukluk ve ergenlik dönemindeki “bağlanma stillerinin” özelliğini taşır. İnsan varoluşu gereği dünyaya “sevilme ve onaylanma” ihtiyacı ile gelir. Bu ihtiyaç ilk olarak birincil bakım verenler yani insanın hayatında ilk karşılaştığı ve ilişki kurduğu ebeveynleri olan ilişki ve iletişim ile giderilmeye çalışılır. Bu noktada birincil bakım verenin (genellikle anne-baba-dede-büyükanne veya bakıcı) çocuk ile kurduğu ilişki yetişkin dönemde çifti ile kurulacağı ilişkinin temellerini atmış olur. Yetişkin dönemde kişinin kurduğu ilişkiler erken çocukluk dönemindeki ilişkilerin devamı niteliğindedir. Kişi geçmişteki o ilk ilişki ve deneyimlerini yetişkin dönemde kurduğu ilişkide tedavi etmeye veya sürdürmeye çalışır. Geçmişteki kurulan güvenli bağlanma kendini bugün güvenli bir ilişkiye bırakırken, olumsuz bağlanmalar da bugünün sorunlu ve çatışmalarla dolu ilişkisine dönüşür. Yani bugünün ilişkisini yaşarken insan aslında tek bir ilişki yaşamıyordur, bir yandan geçmişten günümüze kurduğu ilişkilerin toplamı ile çoklu bir ilişki içerisindedir. Bu tüm insanların varoluş sürecinde yaşadığı bir durumdur, bu noktada diyebiliriz ki herkes kendi bağlanma stilleri, kendi patolojisi ile çift olmaya çalışır. İşte çiftler bu noktada çeşitli çatışma ve problemler yaşar. Kocaman bir geçek vardır ki; kendisini yeteri kadar tanımayan insan bir başkasına da kendini tanıtamaz, sevmeye kendisinden başlamayan insan bir başkası tarafından da aktarılan sevgiyi yaşayamaz veya bir başkasına sevgisini gösteremez, olsa bile yarım olur. Kısacası kendi ile problemlerini çözememiş birinin öteki ile olan ilişkisinin sorunsuz olması ütopik bir beklenti olur. Bu sebeple çift terapisinde sadece çiftin değil bireysel olarak var olan sorunlar da çözüme ulaştırılır. Romantik ilişkiler birçok durumu etkilediği gibi birçok durumdan da etkilenir. Çift arasındaki iletişim problemleri, cinsel problemler, bireysel problemlerin ilişkiye olan yansımaları, geçmiş yüklerin bugün yetişkin ilişkisi üzerinde yaptığı baskı çift terapisinde ele alınılması gereken önemli noktaları oluşturur. Hali hazırda çift olma süreci bu kadar sancılı iken kurulan evlilik ilişkisinde özellikle yaşadığımız coğrafyada ailelerin de işin içine katılması gerçekten zorlu bir sürece dönüşebilir. Ailelerin hem çiftten hem de birbirlerinden beklentileri, farklı aile yapılarının kaynaşma ve anlaşma süreci, kendi ailesinden ayrışıp yeni bir çekirdek aile kurma süreci özellikle yeni evli çiftlerde birçok probleme sebep olabilmektedir. Evlilik kurumu içerisinde geçmişten günümüze yaşanılan tüm süreçler yine evlilik ve çift terapisinin ilgi alanıdır. Evlilik ve çift terapisinde özetle; çiftin arasındaki çatışma ve sorunlar, iletişim problemleri, cinsel problemler, bireysel sorunların yansımaları, çiftin ötekilerle yaşadığı sorunlar (özellikle aile bireyleri), boşanma süreci veya birlikteliği evliliğe taşıma sürecindeki tüm durumları ele alıyor, çift ile birlikte daha mutlu ve işlevsel bir birlikteliğin inşasını yapıyoruz. Siz de ilişkinizde veya evliliğinizde yaşadığınız çatışma ve sorunlardan kurtulmak, daha mutlu ve daha doyurucu bir ilişki veya evlilik yaşamak istiyorsanız lütfen iletişime geçiniz. Unutmayın ki; çözümlenemeyecek problem yoktur, adım atmayan insan vardır.